Meme Büyütme (Breast Augmentation) Nedir?

Meme büyütme (breast augmentation), kadınların meme hacmini ve şeklini değiştirmek için uygulanan modern bir estetik cerrahi işlemidir. Bu operasyon, meme dokusunun yetersiz gelişimi, asimetri, gebelik sonrası değişiklikler veya mastektomi sonrası rekonstrüksiyon gibi durumlarda tercih edilir. Silikon protez veya meme yağ transferi yöntemleriyle gerçekleştirilen bu işlem, kişinin vücut oranlarını dengeli hale getirerek özgüvenini artırmayı amaçlar. Günümüzde gelişmiş teknoloji ve uzman cerrahlar sayesinde güvenle uygulanan operasyonlar, doğal görünümlü sonuçlar sağlamaktadır.

Meme Büyütme (Breast Augmentation) Ameliyatı

Meme büyütme (breast augmentation) ameliyatı, meme implantı, meme protezi veya meme silikonu gibi isimlerle de anılmaktadır. Memenin boyutunu ve şeklini değiştirmek için uygulanan cerrahi bir prosedürdür. Operasyon, genel anestezi altında yaklaşık 1-2 saat sürer. Cerrah, hastanın anatomisine ve tercihlerine bağlı olarak, meme altı kıvrımı, meme ucu çevresi veya koltuk altından yapılan kesilerle silikon protezleri yerleştirir.

Alternatif olarak, hastanın kendi yağ dokusunun transfer edilmesi yöntemi de kullanılabilir. Hastanın memesinde sarkma mevcut ise meme büyütme ameliyatları meme dikleştirme ile aynı seansta veya farklı seanslarda yapılabilir.

Temel özellikler:

• İmplantlar kas üstü, kas altı, subfasyal veya dual planda yerleştirilebilir
• Farklı boyut ve şekillerde silikon seçenekleri mevcuttur
• Minimal iz bırakacak şekilde tasarlanmış kesiler kullanılır
• Modern implantlar MR ve mamografi çekimlerine uygundur
• Operasyon sonrası 1 gece hastanede kalınır

Meme büyütme ameliyatları temel olarak iki şekilde yapılabilir:

Meme Protezi

Meme protezi 50 yılı aşkın süredir güvenle kullanılmaktadır. En çok tercih edilen, öngörülebilir sonuçları olan ve doğru seçimler yapıldığında memnuniyet oranları oldukça yüksek olan yöntem silikon implant ile meme büyütmedir.

Uygun protezin seçilmesi: Meme protezlerinde en önemli hususlardan biri uygun protez seçimidir. Bütün hastalar için uygun olduğu iddia edilebilecek tek tip bir meme protezi yoktur. Piyasada çok çeşitli marka, model, hacim, şekil ve yüzey özellikleri olan protezler mevcuttur. Hangi tip protezin hangi tip hastaya uygun olacağına hekim karar verir. Hekim bu kararı verirken hastanın ihtiyacı ve isteklerini de göz önünde bulundurur. Ayrıca hastanın genel vücut yapısı, cilt kalitesi, göğüs kafesi genişliği, omuz ve kalça genişliği, memenin mevcut hacmi, meme ucu ve halkasının (nipple-areola) pozisyonu gibi pek çok değişkeni hesaba katmak gerekmektedir. Bu seçimi kolaylaştırmak için ameliyat salonunda çeşitli ebat ve modeldeki deneme protezleri hazır bulundurulur. Bu protezler denenerek en doğru seçim yapılmaya çalışılır.

Kas altı mı, kas üstü mü? Diğer önemli husus ise protezin konulacağı alanın (paket) hazırlanmasıdır. İmplantlar kas üstü, kas altı, subfasyal veya dual planda yerleştirilebilmektedir. Protez seçiminde olduğu gibi tüm hastalar için en iyisi olan bir implant paketi yoktur. Hastanın durumuna göre implant paketi hekim tarafından belirlenir. Genellikle ince yapılı ve küçük hacimli memesi olan hastalarda kas altı veya dual plan diye isimlendirilen paketler uygun olmaktadır. Burada amaç protezin dışarıdan belli olmasının ve ele gelmesinin önüne geçmektir. Memenin altında yerleşik olan ve pektoral kas adı verilen kas dokusu bir örtü gibi kullanılır. Ancak bu paket anatomik bir planda değildir ve kas gerginliği nedeniyle daha ağrılı bir postoperatif periyot olmaktadır. Protezi örtecek kadar meme dokusunun olduğu çok zayıf ve ince yapıda olmayan hastalarda ise genellikle kas üstü veya kas fasyasının altında implant paketi hazırlanması uyundur. Bu paket meme büyütme için memenin hemen altına protezin yerleştirilmesi nedeniyle anatomiye uygundur. Ameliyat sonrasında daha az ağrı görülmektedir. Ancak uygun hasta seçimi yapılmazsa protezler doğal gözükmeyebilir ve kapsüler kontraktür riski daha fazladır.

Memeye Yağ Transferi

Bu yöntemde, hastanın karın, bel veya basen gibi bölgelerindeki istenmeyen inatçı yağlar liposuction yöntemiyle vücut dışına alınarak memeye transfer edilmek üzere hazırlanır. Kas altına, kas üstüne ve cilt altına gereği kadar yağ transfer edilir. Bu yöntem ilk bakışta çok mantıklı görünse de bazı problemleri vardır. Öncelikle kişinin vücudunda transfer için yetecek kadar yağ dokusu bulunması gerekmektedir. İkinci olarak, transfer edilen yağların bir kısmının eriyip vücuttan atılması nedeniyle ve buna bağlı ilk başta dolgun olan memeler zamanla hacim kaybeder. Bu bakımdan nihai sonuç meme protezi kadar öngörülebilir değildir. En önemlisi de memeye transfer edilen yağlar iyileştikten sonra radyolojik olarak mikrokalsifikasyon odakları gibi görünürler. Bu radyolojik görüntü meme kanseri görüntüsü ile karıştırılabilmekte, meme kanseri teşhisini ve takibini zorlaştırmaktadır.